Sosyal Medya

Güncel

Abdülaziz Tantik: Teorik olarak bakıldığında her dönemde çok yüzlüler vardır ve olacaktır da…



Modern insan çok yüzlü... Müslüman da modernliğin kültüründen beslenmiş o da çok yüzlü hale gelmiştir. Yüzünü çıkardığımızda kalacak olan yüz hangisi acaba? Müslüman mı modern mi? İstisnası mı? Elbette ki var ve bu istisnalar kurucu olacaklardır... Önemli olan bu kurucu istisnaların kim olduğu ve hangi ahlaki yapıya sahip olduklarını gözlemlemek ve görebilecek bir bakışa sahip olabilmektir.

Fark edememek...

Modern Müslüman insan zavallı olduğunu fark etmiyor. Farkında olmadan modern insan gibi düşünüyor, davranıyor ve tepki veriyor... Bu ciddi bir sorun...

Teorik olarak bakıldığında her dönemde çok yüzlüler vardır ve olacaktır da… Ama hiçbir dönem, bugün adına modernlik dediÄŸimiz düzeyde çok yüzlülüğü asli bir özellik olarak ortaya koymamıştır. Yani bir sapma deÄŸil asli bir unsur olarak çok yüzlülük öne çıkıyor... Modern olanla kadim olan arasındaki farka göndermedir bu aynı zamanda...

Modern özne, özcü bir özne değildir. Bilgisi de kendi öznelliğinin sonucu elde edilendir. Yani her halükarda farklı yüzleri kendisi için meşru kabul edebiliyor. Zaten bu yüzden hem dindar, hem laik, hem eşcinsel olmayı rahatlıkla kabul edebiliyor. Mesele açık yani modernliğin üzerine kurulu olan ontolojik kabullerin bizzat kendisi bu çoklu kimliği meşrulaştırıyor. Bu da özneye tanınan ayrıcalıktan dolayıdır. Tarihin hiçbir döneminde özne bu biçimiyle bilginin bizzat kaynağı haline getirilmemiştir. Aradaki farkı da burada görmek gerekiyor...

Modernlikten kastım; on altıncı yüzyılda oluşan ontolojik ve epistemolojik kabullere dayalı olan sistematik dünya görüşüne bağlılıktır.

Modernlik öncesi dönemde, insanlar, günah iÅŸliyor olabilir, yanlış tanrıya inanıyor olabilir, içlerindeki kâhinlerin sözlerine inanabilirler ama birey kendi bilgisinin oluÅŸturduÄŸu bir kültürde yaÅŸamıyordu. Kadim dünyanın kabulü ile modern dünyanın kabulleri arasında ciddi farklar vardır.  Modern denildiÄŸinde sözlük anlamı ile deÄŸil ıstılah anlamıyla yorumlamak lazım…

Bu meseleye farklı ÅŸekillerde bakılabilir. Ben ayrımları üzerinden bakıyorum ama birileri de benzerlikleri üzerinden bakabilir. Hâlbuki kadim kültürde bilgi dış âlemden elde edilir. Yani dış âlemde varlık var ve onun bilgisi elde edilir.  Fakat modern bilgide kozmosun bilgisi öznenin kendisinden neÅŸet eder.

Şöyle bir yaklaşım geliÅŸtirilebilir: modern özne, zaten özü kabul etmediÄŸi için kendi içinde çoÄŸulcu bir benliÄŸi kuÅŸanabilir. Bu sahip oldukları görüşle iliÅŸkili bir tutumdur. Bunda eleÅŸtirilecek ne var ki? Denebilir… Ancak modernlik çok yüzlülüğü tanrıyı veya sonsuzluÄŸu negatif olarak taklit ederek yıkıcı bir durum ortaya çıkarıyor. Kötülüğün bu kadar yaygınlaÅŸmasının sebebi de kanaatimce bu... Meseleyi derinlikli ele almalıyız. Ayrıca insanın tek yüz üzerinden farklı yüzlere yani benliklere sahip olması sorun deÄŸil. Ama tek benlikten beslenmeyen çok benlikli bir yapı sorun oluÅŸturuyor, öncelikle bilinci yarıyor ve ÅŸizofrenik bir yapı oluÅŸturuyor. Bunu da kendileri açıklıkla dile getiriyorlar. Modern insan ÅŸizofrenik insandır. Özü kaybettiÄŸi için çoklu yüzlere sahip ama bunu duyusal zevk ile beslediÄŸi içinde sorun büyüyor.  Burada kurucu benliÄŸi kaybettikleri için kültürel benliklere kapı aralıyorlar ve böylece parçalanmanın yollarını yasalaÅŸtırıyorlar.

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.